1 Eylül 2011 Perşembe

HAYIR VE ŞER



HAYIR DA ŞER DE ALLAH’TANDIR. O iyiliği de kötülüğü de irade edicidir. Fakat O hayırdan başka bir şeye razı olmaz. Razı olsaydı iyiliği emretmezdi. Bir hayrın işlenmesi konusunda emir vermek ve kötülükten men etmek için, kötülüğe meyleden bir nefsin bulunması lazımdır. Böyle bir nefsin varlığını istemek, kötülüğü
İstemek demektir. Fakat O kötülüğe razı olmaz, olsaydı iyiliği emretmezdi.
Mesela bir öğretmen ders okutmak isterse, bu öğrencinin bilgisizliğini de ister. Çünkü öğrencinin bilgisizliği olmadan öğretme olmaz. Bir şeyi istemek onun Levazımını da istemektir. Bu öğretmen öğrencinin bilgisizliğini istemez. Böyle olsaydı öğretmezdi.
Doktor mesleğini icra etmek için herkesin hastalığını ister. Ancak halkın hastalığına da razı olmaz. Olsaydı tedavi etmezdi.
Ekmekçi para kazanmak için aç insan ister ancak açlığa razı değildir. Olsaydı ekmek satmazdı.
Aynı şekilde bir ordu komutanı hünerini gösterebilmek için savaş ister, ancak savaşa razı değildir.
İnsan da bunun gibidir. Kendi nefsinde kötülük faktörünün bulunmasını Tanrı ister. İman ancak küfürden sonra mümkün olur.Bunun için küfür imanın levazımındandır.
Mesela bize BAĞIŞ, BARIŞ ve ISLAH emrediyor. Düşmanlık olmadan böyle bir emrin faydası olmaz. ‘’Malınızı Tanrı yolunda sarf ediniz’’ diyor. O bununla bize mal kazanmayı emrediyor. Bir kimse diğerine ‘’kalk namaz kıl’’ derse, o bununla abdest alması, su bulması ve namazın levazımından olan şeyleri tedarik etmesi için emir vermiş demektir.

KULUN HATA YAPMAMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR.
HATA YAPMADAN YOKUZ DİYEMİYORUZ. VAR OLMADAN YOK OLAMIYORUZ. HATA
YAPTIĞIN ZAMAN ALLAH RIZASI İÇİN BUNDAN VAZ GEÇECEKSİN. ACZİNİ BİLECEKSİN.
ALLAH BU GAYRETİ SEVİYOR.

ALLAH’DA SONSUZ KUDRETİNİ VE AFFEDİCİLİĞİNİ GÖSTERMEK İÇİN KULLARININ
HATA YAPMASINI VE ACZ İÇİNDE, BOYNU BÜKÜK YAKARMALARINI İSTER.

ÇÜNKÜ ALLAH’IN   GAFFAR VE RAHMAN İSMİNİN KULLANILABİLMESİ BUNU
GEREKTİRİR.