ESMÂ-İ HÜSNÂ /
ALLAH’IN İSİMLERİNİN ŞERHİ
ALLAH’IN İSİMLERİ SONSUZDUR.
RESÛLULLAH ŞÖYLE DEMİŞTİR: ALLAH’IN
99 İSMİ VARDIR. BUNLARI SAYAN CENNETE GİRER.
ALLAH: Bu isim bütün isim ve sıfatları
cem(toplayan) eden zât’i isimdir. Çünkü zât isim ve sıfatlarla tecelli eder. Bu
ismin sıfatı ulûhet’tir. Ulûhet sıfatı,
en aşağısından en yukarısına bütün varlık mertebelerine Hakk’a ait hakikatler
ve Halk’a ait hakikatler gibi varlık ve mutlaklık durumlarını vererek kuşatmak
demektir. İlahi isimler için bu isim sıfatlar için zât gibidir.. Bu yüzden
hadiste geçen doksan dokuz isim bu isimle birlikte yüze tamamlanır.
1.HÛ
(HÜVE): İlahi Zât’ın bilinmezliğine işaret eder. Hû(O) ismi
Hüviyet tecellisinden ibarettir. Hz. Peygamber, Hû ismini Allah isminden önce
söylemiştir. Çünkü Hû Allah isminin bâtını(içi), Allah ismi ise Hû’nun
zahiridir(dışı). Bütün isimler Allah ismine, Allah ismi Hüve’ye, Hüve ise Zât’a
bağlıdır.
2.ER-RAHMÂN: Bu isim merhameti bol olan ve her şeyi
kuşatan RAHMET kökünden
gelmektedir. Rahmân, nerede olursa
olsun, nasıl bulunursa bulunsun ve içine ceza karışsın karışmasın, her çeşit
merhamete şamildir. Acıyan, esirgeyendir. Herkesi rızıklandırandır.
3.ER-RAHÎM: Bu isim de RAHMET kökündendir.
Rahîm, intikam almadan, azarlamadan, ayıplamadan, tevbenin şeklini de kendi
öğretip sonra da affeden demektir. Sıkıntıları güzel karşılamak, Celalin içinde Cemâl’i görmek Rahîm isminin
tecellisidir. Sadece müminleri, iç dünyalarında huzurlu ve başarılı kılan,
nurlarla aydınlatıp, huzura erdiren demektir. Bu ismin ahirette meydana gelmesi
daha kuvvetlidir.
4.EL-MELİK:
Hükümdar, Padişah, mutlak hükümran anlamına gelip, varlığın tamamı ona
aittir. O, şiddet ve kuvvetle, belli bir ihtiyaç olmaksızın emir ve yasaklarla
egemen olarak orada hüküm sürer. Sıfatı hükümranlıktır.ER-RÂB ismi EL-MELİK
demek olup, kullarının işlerini ıslah edendir.
5.EL-KUDDÛS:
Allah’ın yüceliğini ve eksik sıfatlardan münezzeh (uzak), Kutsal
olduğunu anlatır. Sıfatı Kuddûsiyettir. Kuddisiyet,
yaratılmış mazharların hükmünden uzak olan ilk tecelli-yi akdes’tir. (hakk’ın zât’ında, zât’ı için
zât’ına tecellisidir.)
6.ES-SELÂM: Varlığın hakikatlerinin mertebelerini yokluğa karışmaktan koruyan ve mertebelerin
birbirine karışmalarına mani olandır. Bu ismin sıfatı Selâmettir. Emniyette,
güvende, sağ ve sâlim olmak anlamına gelir. O es-Selâm’dır ki eşyayı helâk ve telef olmaktan korur.
7.EL-MÜ’MİN:
Zât’larının hakikatlerinin gerektirmediği bütün şeylere karşı varlıkları
güvende kılandır. El-Mü’min ismi imân’dan
türemiş olup, İmân da Allah’a İmân eden kulun sıfatıdır. Emin, güvende
olmak ve doğru, güvenilir olma gibi anlamları da vardır.
8.EL-MÜHEYMİN: Gözetmek, kollamak, nezaret
etmek, kontrol etmek, gözetlemek gibi anlamları vardır. Bu ismin sıfatı
heymene’dir. Heymene, kendisinde Hakk’ın haberdar olduğu şey üzere kahr ve
egemenlik hükmü ile idaresinin ortaya
çıktığı haberdarlık tecellisidir.
9.EL-AZÎZ:
Mertebesi yüce olup asla zelil olmayan, anlayışlardan uzak olup idrak
edilemeyen ve kendisine yeten ve başkasına muhtaç olmayandır. Üstün, kuvvetli,
şerefli olma anlamlarını da taşır.Bu ismin sıfatı izzettir.
10.EL-CEBBÂR:
Azameti ile kahredendir. Bütün varlıklar O’na isteyerek veya istemeyerek
boyun eğer.Bu ismin sıfatı ceberûtiyyet’tir. Cebrrûtiyyet, ilâhi azametin,
kahrın bir çeşidi olarak kendisinde zuhûr ettiği ilâhi tecellidir.
11.EL-MÜTEKEBBİR: Şeref ve Azamet sahibi olan ve
mertebesinde ulûhiyetle (ilahlık) izzet
bulandır. Varlıkta O’ndan başkasının bulunması mümkün değildir. Bu ismin sıfatı
kibriyadır. Kibriya, zât’ın sonsuz olma hali ile zât’i ‘‘öze’’ ait ilâhi tecellidir.
12.EL-HÂLIK: Şekil vermek, var etmek, yoktan yaratmak anlamlarına
gelir. Bu ismin sıfatı Hâlıkiyettir. Hâlıkiyet, ilmindeki a’yân-ı sabiteye ait
suretleri maddi varlık aleminde görünür kılandır.
13.EL-BÂRİ:
Var ettiği şeyi kendisinden önce başka biri var etmeyendir. Yoktan,
örneksiz yaratandır.
14.EL-MUSAVVİR:
Var edecek olduğu şey için ilminde belirli bir sûret seçendir. Bu ismin sıfatı
tasvirdir.Tasvir, Hakk’ın eşyanın hakikatlerini bilmesi bakımından, o
hakikatlerin gerektirdiği şeye göre eşyanın suretlerinin yaratılması kendisinde
vuku bulan ilâhi tecelliden ibarettir.
15.EL-ĞAFFÂR:
Günahın çirkinliğini sevabın güzelliği ile örtendir. El-Afüvv (af) ismi
ile El-Ğaffâr ismi arasındaki fark, el-Afüvv günahı görmezden gelip onu
cezalandırmayandır. El-Ğaffâr ise bağışladığı gibi sonra onu iyiliğe
çevirendir.
16.EL-KAHHÂR:
Kadim(yaratılmamış) olan varlığının, nûr’u sonradan olmuş olan varlığın
karanlığına egemen olandır. Bu ismin sıfatı Kahr’dır.Kahr, varlığının O’nunla
beraber bir izinin kalmaması demek olan vâhid’i tecelliden ibarettir.
17.EL-VEHHÂB: Vermek, bahşetmek, ihsan etmek
anlamlarına gelir. Allah önce kabiliyetleri bağışlar, sonra da bu kabiliyetlerin
gerektirdiği rızkı bağışlar.Böylece varlık tamamlanmış olur.
18.ER-REZZÂK: Eşyaya kabiliyetlerinin gerektirdiği şeyi
verendir. Ruhlar için, cisimler için, Mânâ için kabiliyetlerinin
gerektirdiği rızıkları ihsan eden,
bağışta bulunandır.
19.EL-FETTÂH:
Âlemin karanlığını nuruyla açandır. Böylece âlem Allah’ın varlığıyla
varlık kazanır. Varlıkların bizzat hak etmedikleri halde elde ettikleri
şeylerin hepsi bu ismin feyzindendir. Bu ismin sıfatı Feth’tir.
20.EL-ALÎM: Eşyanın mahiyetini hakikatleri
üzere toplu ve ayrı ayrı bir biçimde
bilendir. Bu ismin sıfatı ilimdir. İlim de idrake ait ilâhi tecellidir.
21.EL-KÂBIZ: Bir şeyi tutmak, kavramak, yakalamak,
sıkıca tutmak, teslim almak anlamlarındadır. Bu ismin sıfatı kâbz’dır. Kabz,
vahidiyet(birlik) tecellisinden ibarettir. Vahidiyetin kendisine yönelik
hükmünden dolayı, eşya için hüküm durumu kalmaz.
22.EL-BÂSİT:
Açmak, yaymak, genişletmek, büyütmek, sunmak, arz etmek anlamlarındadır.
Bu ismin sıfatı bâst’tır. Bast, rahmani tecelliden ibarettir. Varlıktaki her
bast(açılma) durumu bu Rahmani tecelliden ibarettir.
23.EL-HÂFID:
Her ne kadar her iki mertebede de(hakk ve halk) tecelli eden bir olsa da Halka ait varlık
mertebelerini Hakk’a ait varlık mertebelerinden daha düşük kılandır. Rab’liğin
yüceliği bu tecellide görünür.Böylelikle düşük olma hali kul olana ulaştı.
Varlıktaki her düşüklük durumu bu rabbani tecelliden kaynaklanır.
24.ER-RÂFİ:
Kaldırmak, yukarı çıkarmak, yükseltmek, yüceltmek, paye vermek, terfi
ettirmek anlamlarındadır. Bu ismin sıfatı ref’tir. Varlığa ait her ref/yükselme
durumu ancak bu tecelliden dolayıdır.
25.EL-MU’İZZ:
Varlıkta zuhûr edendir. O, kendilerinde zuhur etmesiyle mahlukatı aziz
kılandır. O, varlığının zorunlu olmasından dolayı bizâtihi azizdir. Âlemde zuhur
eden bütün izzet ve üstünlük bu isimden kaynaklanır.
26.EL-MÜZİLL: Varlığını mevcutlarda
gizleyendir.Bu sebepten mevcutların zâhir(açık), Hakk’ın bâtın(gizli) olması
nedeniyle mevcutları zillet yakalar.Mahluklar ancak Hakk’ın bâtın(gizli) olması
ve perdelenmesinden dolayı zillete düşerler.
27.EL-SEMÎ:
Konuşma özellikleri bakımından eşyanın hakikatlerini idrak edendir.
Mevcutlardan hiçbir şey yoktur ki, bir tür konuşma ile konuşuyor olmasın.Hakk
bu dilleri kadîm olan işitmesi ile işitir. Duymak, kulak vermek, işitmek
anlamlarındadır.
28.EL-BASÎR:
Eşyayı mertebeleri bakımından idrak edendir. Bu ismin sıfatı basar’dır.
Bakmak, görmek, anlamak, idrak etmek anlamlarını taşır.
29.EL- HAKEM: Cevherlik, arazlık,öncelik, sonralık,
yakınlık, uzaklık, ulvilik, süflilik, evvellik, ahirlik, zâhirlik,
bâtınlık, büyüklük, küçüklük, kemiyet ve mahiyet itibariyle azlık ve çokluk
gibi alemin halleri cihetinden her hak sahibine hakkını vermekle varlık kazanan
şeyleri birbirinden ayırandır. Bu ismin sıfatı hükümdür.
30.EL-ADL:
O öyle bir Hakk’tır ki gökler, yer, ikisi arasındakiler ve bunların
ötesindekiler O’nunla var olur. Bu ismin sıfatı adalettir. Âdil olmak, eşit
davranmak, dengeli davranmak anlamlarını taşır.
31.EL-LÂTİF: Gözle idrak edilmesi imkansız ve
mekandan münezzeh olandır. Bu yüzden cihette ve tarafta yer kaplamaz. Bu ismin
sıfatı lütuftur. Lütuf, kesilmeksizin ve
engellenmeden çeşitli nimetler ve yardımlarla rahmetin inmesi demektir.
32.EL-HABÎR:
Eşyayı kendilikleri bakımından tanıyandır. Böylece Hakk eşyayı hâkikatte
nasılsalar öylece bilmiş olur. Bu ismin sıfatı hibret’tir. Hibret, kapsayıcı,
kuşatıcı ve tafsilatlı bilgiden ibarettir.
33.EL-HALÎM: Mücrimlerin suçlarının çokluğuna
karşı affetmekten usanmayan ve
isyankarların kötülükte devam etme çirkinlikleri, kendisini güzel karşılık
vermekten alıkoymayandır. Bu ismin sıfatı hilm’dir. Hilm(yumuşaklık),
isyankarlar hakkında azab ile değil de rahmet ile tecelli edendir. Çünkü
Allah’ın rahmeti, gazabını örtmüştür.
34.EL-AZÎM:
Zât’ının niteliklerinin mertebesi yüce olan ve sıfatlarının celâl ve
kibriyâsındaki nihayetin sınırını aşandır.Bu ismin sıfatı azamettir. Ulu, yüce,
büyük, azametli, güçlü, kudretli olmak anlamlarındadır.
35.EL-ĞAFÛR:
Meydana gelen herhangi bir günahtan ötürü hesaba çekmeyendir. Bu ismin
sıfatı mağrifettir. Mağfiret mutlak cemal’in zuhur ettiği ilâhi tecellidir.
Bağışlamak, affetmek gibi anlamlar taşır.
36.EŞ-ŞEKÛR:
Övgünün edâ edilebilmesi için, bu övgüyü yapmaya ehil olması nedeniylekullarından
kendisini övendir. Bu nedenle Hz. Peygamber ‘’Ben Seni, Senin kendini övdüğün
gibi övemem’’ buyurmuştur. Bu ismin sıfatı şükürdür. Şükür ilâhi bir tecelliden
ibarettir ki, bu tecellide Hakk kullarına olan ihsanına karşılık olarak
kendisini över. Şükür, nimetin karşılığında yapılan şükürdür. HAMD, HAKK’IN
KENDİSİNİN LÂYIK OLDUĞU VE KENDİSİNE AİT OLAN SIFATLARLA KENDİSİNİ ÖVDÜĞÜ İLÂHİ
TECELLİDİR. Hamd şükürden daha kapsamlıdır.
37.EL-ALİYY:En yüksek varlık mertebesinde
kendisinden başka bir varlık kendisine ortak olmayandır. Bu ismin sıfatı Yücelik’tir.
Yücelik Zât ve mertebe yüceliği diye iki kısımdır. Zât yüceliği mekan
bakımından olup, mekanı kendi ilmidir.
38.EL-KEBÎR:
Zât’ı yüce olan ve sıfatları varlık mertebelerinin tamamını kuşatandır.
Öyle ki, onun zât’ının künhü idrak olunamaz ve hiçbir sıfatı kuşatılamaz. Bu
ismin sıfatı kibriyâdır.
39.EL-HAFÎZ: Varlık mertebelerini O mertebedeki
zuhuruyla yok olmaktan koruyandır. Allah’ın birbirine zıt isimleri vardır. Bu
ismin sıfatı olan hıfz ismi, birbirine zıt olan isimlerin birbirlerine tesir
etmesini önler. Örn. Rahmetin varlığından dolayı azap yok olmaz. Azabın
varlığından dolayı da rahmet yok olmaz.Bu birbirine zıt olan bütün ilahi
isimler için böyledir.
40.EL-MUĞİS:
Varlıklara kabiliyetlerinin açığa çıkmasını bağışlamakla var edendir. Bu
ismin sıfatı İğâse’dir. İğâse, her ihtiyaç sahibinin sahip olduğu şeyi
kabiliyetinin hak ettiği üzere eriştirerek dileğine icabet etme süratinden
ibarettir. Gerçekte bir şeye ihtiyaç
duyan her ihtiyaç sahibi, ihtiyaç duyduğu şeyi kesinlikle elde eder. İşte bu,
iğâse’nin anlamıdır.
41.EL-HASÎB:
Övgünün mânalarına mahsus olan kapsamlı ve mutlak bir şerefle öne
çıkandır. Bu isim ilahlık sıfatlarının isimlerindendir. Bu ismin sıfatı
Haseb’dir. Haseb, yüce bir şeref ve yüksek bir etkinlik ile Hakk’ın zuhuru demek
olan ilâhî biir tecellidir.
42.EL-CELÎL: Yücelik ve şeref bakımından
mertebesi aziz olandır. Bu mertebe için sınır idrak olunamaz ve bu mertebenin
sonu bilinemez. Bu isim ilahlık sıfatlarının isimlerindendir. Bu ismin sıfatı
celâl’dir. Celâl, mutlak ve sırf şereftir ki, kahr bu sıfatın olmazsa
olmazıdır. Bu yüzden celâl’i tecellide kahr’ın bulunması muhakkaktır.
43.EL-KERÎM: Hakikatların bazısını bazısından
ayırmakla kendi sıfatlarına ihsanda bulunandır. Cömert, eli açık olmak, kıymetli,
değerli olmak anlamlarındadır. Bu ismin sıfatı kerem’dir. Kerem, toplu ve özet
bir halde bulunan varlığa tafsilat vermekten ibarettir.
44.ER-RAKÎB: İlmine devamlı surette nâzır olan
ve ilmi mâlumâtını daimi surette kuşatandır. Bu nedenle ezelî ve ebedî olarak
mâlumâtını gözetir. Bir şeyi gözlemlemek, müşâhade etmek, seyretmek, kontrol
etmek anlamındadır. Bu ismin sıfatı rakibiyettir.
45.EL-MÜCÎB: Varlığın hakikatlerinin
kendisinden gerek hâl diliyle, gerekse sözle istedikleri şeyleri onlara
bahşedendir. Allah’ın dileklere karşılık vermesini ifade eder. Hâlin ortaya çıkardığı dilek derhal kabul
edilir. Nefslerin arzu ettiği ise sözlü dileklerdir. Sözlü dilekler ancak hâle
uygun ise kabul edilir, değil ise tehir edilir. Bununla birlikte bu dilekler ya
bu dünyada, ya da ahirette mutlaka elde edilir.
46.EL-VÂSİ: Hakk’ın her şeyi kuşatmasını ifade
eder. O, iki zıt şeyi kabul eden ve iki vasıfla tecelli eden bir kuşatıcıdır.
O, hem bir şeyin aynı, hem de gayrııdır. O, bütün âlemi yokluk ve varlık
bakımından kuşatmıştır. Bununla beraber hiçbir şey O’nu kuşatamamıştır.
47.EL-HAKÎM: Her hak sahibine hakkını verendir.
Bu ismin sıfatı Hikmet’tir. Hikmet, bir şeyi yerli yerine koymaktır.
48.EL-VEDÛD:
O ki vahdeti çoğaltmayı sevdi de kendi vâhidiyetini(teklik) alemlerin
çokluğunda çok olarak zuhur ettirdi. Eğer muhabbet olmasaydı bu zuhur
gerçekleşmeyecekti. Eğer zuhur gerçekleşmeseydi Allah bilinemezdi. Bu ismin
sıfatı vüdd’dür. Sevmek, hoşlanmak,
temenni etmek anlamındadır.
49.EL-MECÎD: O, azamet sahibidir. Celâl onun
sıfatlarından biridir ve kibriyâ O’nun özelliklerinden biridir. Azâmet zât’ı,
izzet sıfatıdır. O’nun özü aziz’dir. O büyük ve yücedir.
50.EL-BÂİS:
O, çokluğu gayb hâlinin karanlığından görünürlüğün aydınlığına göndermiş, kendi
hayatından onlara hayat vererek onları diri kılmış ve onları hayatlarıyla
adlandırmıştır. O, vahdetten kesreti çıkarandır. Bu ismin sıfatı ba’s’tır.
Ba’s, bâtın(gizli) olma halinden sonra zuhûr etmekten ibarettir.
51.EŞ-ŞEHÎD:
Şahadet(dünya) âleminin mazharları(ortaya çıkması) ile zuhur eden ve
kendisinin zuhuruna kendisi şahit olandır. Bu ismin sıfatı şahadet’tir.
Şahadet, Hakk’a ait ve Halk’a ait
mazharların tamamıyla gerçekleşen ilâhi zuhûrdan ibarettir. Şahadet,
ortaya çıkma, gayb perdelenme ve gizli olmaktır.
52.EL-HAKK:
Bu isim Zât’ı ilahiyeye aittir. Hakk mutlak varlıktır. Hakk varlığın
hakikatidir. Adalet ve insaf anlamına gelir. Bu ismin sıfatı Hakkıyettir. Hakk
bütün eşyanın suretinde ‘’Hakk’’ ile tecelli eder.
53.EL-VEKÎL:
Allah mutlak Vekîl’dir. Çünkü O, mahlukatın bütün fiillerinin failidir.
Gerçekte ise mahlûkların kendilerine özgü hiçbir fiilleri, güçleri, kudretleri,
iradeleri yoktur. Bunların tamamı Allah Teâlâ’ya aittir. Bu ismin sıfatı
vekâlet-i ilâhiyedir.
54.EL-KAVÎ: Tecellisinin yükünü âlemin
üzerinden alandır. Aksi halde zuhurunun şiddetinden dolayı kesinlikle bütün
âlem yok olurdu. O, yüzden aslî
hüviyetiyle kendisi için zuhur etmiştir. Bu zuhura kendisinden başka kimse
katlanamaz. Bu ismin sıfatı kuvvettir. İlahi kuvvet bir şeyde ancak o şeyin
kabiliyeti miktarınca zuhur eder.
55.EL-METÎN: Kemâli kesintiye uğramayan,
celâlinin sonu olmayan, mazharı ve cemâli olan mülküne nüfus edilemeyen, bilgi
tarafından kuşatılamayan ve hiçbir ibare tarafından nitelenemeyendir.Âlemde
onunla zuhur eden bütün tecelliler ancak O’nun perdesidirler. Varlıklar O’nu bu
tecelli ile tanıdıklarını sanırlar. Oysa Allah varlıkların bu bilgisinden
münezzehtir(uzak). Bu ismin sıfatı metânettir. Sağlam, sert ve kuvvetli olmak
anlamındadır.
56.EL-VELÎ: Varlık
durumunu bizzat üstlenen ve varlıkta isim ve sıfatlarıyla ve varlığın bulunduğu
zâhirlik, bâtınlık, var kılma. yok kılma, hadis olma ve varlığın bütününe ait
diğer hallerde tecelli edendir. Varlığın tümü suret, mânâ, maddi ve hükmî
bakımdan O’na döner. Bu ismin sıfatı
velayettir. Bu mertebe mâlik’in mülkündeki tasarrufudur. Bu makam en
büyük kutup ve cem edici gavs(yardımcı) olan kimsenin makamıdır.
57.EL-HAMÎD: Bu ismin sıfatı HAMD’dır.Hamd, Hakk’ın nefsine lâyık olan şeyle kendinde, hamdiyle
tecellisinden ibaret olan bir ilahi tecellidir. Hamd sadece Allah’a aittir.
Ayrıca Hamd, nebi’nin makamıdır. ‘’Hamd sancağı’’ O’na aittir.
58.EL-MUHSÎ:
İdrak ve varlık bakımından tecellisi ile kuşatandır. Hakk’ın her şeyi
tek tek ve bütün ayrıntılarıyla bilmesini ifade eder. Bu ismin sıfatı ihsâ’dır.
59.EL-MÜBDÎ:
O, ilâhi isimler ve sıfatlar demek olan kesreti ortaya çıkmasıyla zuhur
ettirendir. Bu ismin sıfatı ibdâ’dır. Hakk’ın örneksiz yaratışını ifade eder.
60.EL-MU’ÎD: Çokluğun hükmünü kendinde halk,
Hakk, sıfat, isim ve işaret zuhur etmeden mutlak ahadiyette gizleyendir. Çünkü
mutlak ahadiyyet, mücerret(soyut) zât olup kendisinde zâhir ve bâtın olma durumu
yoktur. Bu ismin sıfatı iadedir. İade, her şeyin aslına dönmesidir. Çünkü,
nihayet(son), bidâyete(başa) dönüşten
ibarettir.
61.EL-MUHYÎ: Varlığın hayatı Allah Teâlâ’nın
ona nazar etmesiyledir. Eğer varlıktan nâzarını kaldırırsa, varlık bir defada
yok olur. Bu ismin sıfatı ihyâ’dır. Allah’ın diriltme vasfını ifade eder.
62.EL-MÜMÎT:
Her şeyin aslına dönmesi yokluktur. Hakk onları mutlak varlıkta zuhur
ettirir. Bu ismin sıfatı imâtedir. İmâte, ilahi sıfatların gizlenmesinden,
yani varlıkların Hakk’da bâtın(gizli)
oluşundan başka bir şey değildir. Canlıların hayatına Allah’ın son verdiğini
ifade eden bir addır.
63.EL-HAYY: Diri olmak, hayat sahibi olmak
anlamındadır. Bu isim, imamların imamı ve öncüsüdür.Bu ismin sıfatı, ilahi
hayattır. İlahi hayat, bütün mevcutlara yayılmış olan mutlak varlıktan
ibarettir.
64.EL-KAYYÛM: O, Nefsi ile var olandır.
Kendisinin dışındakiler ise O’nunla var olurlar. Bu ismin sıfatı kayyumiyettir.
Kayyumiyet, ezelden ebede daimdir.
65.EL-MÂCİD:
Bu ismin sıfatı Mecd’dir.Mecd, sonu olmayan Kibriya ve azâmet
sıfatlarından bulunduğu hâl ile Hakk’ın
kendi zât’ına nazar kılmasından ibarettir.
66.EL-VÂCİD:
Zât’ıyla mükemmel olandır.O, en
tam, en yetkin, en toplayıcı ve en kuşatıcı yönlerden cemâl, celâl ve kemâl
sıfat ve isimlerinin tamamını bulandır. Bu ismin sıfatı vücûddur. Vücûd sıfatı,
Hakk’ın zuhur, mânâ, gayb, şahadet, Hakk, Halk ve mutlak olmak bakımından
tecellisinden ibarettir.
67.EL-VÂHİD: O, bir, tek ve benzersiz olandır. Bu ismin
sıfatı vahidiyettir. Vahidiyet, zât’ın, sıfatların bütün olarak görüldüğü
yerdir. Vahidiyet’te sıfatların hepsi, çok ve çeşitliliği ile birlikte tektir.
68.ES-SAMED:
İhtiyaçları başkası değil ancak kendisi gideren ve kendisine itaat
edilen efendi, kendisinden yukarda hesap
vereceği biri olmayan kişi, mahlûkatı yok olduktan sonra bile ebedî ve ezelî
olan, her şeyin kendisine muhtaç olduğu
kimse anlamına gelir. Es-Samed, yemek yemeğe ihtiyaç duymayan anlamına
da gelir.
69.EL-KÂDİR: Allah’ın her şeye gücünün
yettiğini ifade etmek için kullanılan bir isimdir. Bu ismin sıfatı Kudret’tir.
Kudret sıfatının hakikati, kendisini hiçbir işin âciz bırakamadığı pek yüce
zâtî kuvvettir.
70.EL-MUKTEDİR:
Hiçbir kayıt olmaksızın ve âcizlik bulunmaksızın dilediği şeyi yapandır.
Bu ismin sıfatı iktidardır. İktidar başkasının güç yetiremediği şeyi yapmaktır.
71.EL-MUKADDİM:
Varlığa ait hakikatlerin kadimini, hadisini, Hakk’a ait olanını ve
halk’a ait olanını bunların hepsini derecelendirir. Bu ismin sıfatı takdim’dir.
Takdim, ayrıntılı tecelliden ibarettir.
72.EL-MUAHHİR:
Eşyayı erteleyen ve böylece her şeyi yerli yerine koyandır. Böylece
bitki madenden,hayvan bitkiden, insan da hayvandan sonra gelir. Bu ismin sıfatı
te’hîr’dir.
73.EL-EVVEL: O, varlığı kendinden olandır. Bu
nedenle O’nun varlığı başkasına dayanmaz. Bu yüzden de O’nun evvelliği
gerçekleşir. Çünkü varlığı başkasına dayanan bir şey evvel olamaz. Bu ismin
sıfatı evveliyet’tir.
74.EL-ÂHİR: O, sonu olmayandır. O her sonun
sonu, her sınırın sınırıdır. Hakk’ın varlığının sonunun olmadığını ifade eder.
Bu ismin sıfatı âhiriyyettir. Evvellik ve Âhirlik zâtı zorunlu olan varlığın
iki vasfıdır.
75.EZ-ZÂHİR: Görünür ve görünmez mevcutların hakikatidir.
Bu ismin sıfatı zuhûr’dur. Hakk zuhûru bakımından bâtın(gizli), bâtınlığı
bakımından da zâhirdir(açık).
76.EL-BÂTIN:
Allah Teâla, hâlde tasavvur edilen,hatıra gelen, gözle görülen, kulakla
işitilen, ilimle idrak olunan her şeyin ötesindedir, bâtındır, bilinemez.
Sınırlar O’nu kuşatamaz, niteleyemez. Bu ismin sıfatı butûn’dur. Butûn,
zât’i ‘’amâ’’(berzah) mertebesidir. Bu mertebe ZÂT’ın mutlaklığıdır.
77.EL-VÂLİ:
Hakk’ın kâinata hâkim olup onu yönetmesini ifade eder. Bu ismin sıfatı
Velâyet’tir. Bu ise mahlukatların kabiliyetleri üzere âleme etki etmek ve hakim
olmaktır.
78.EL-MÜTEÂLÎ:
O, şânı diğerlerinden daha düşük bir mertebe tarafından kuşatılmaktan
münezzeh olandır.Allah’ın izzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce
olduğunu ifade eder. Bu ismin sıfatı teâli’dir. Allah zuhur ettiği mazharın hem
aynıdır, hem gayrıdır.
79.EL-BERR:
O, cömertliğine ara vermeyendir. Aksine O, âlemdeki tecellilerinin
sürekliliği ile lütufkârdır. O,nun tecellilerinin sürekliliğinden dolayı varlık
süreklilik bulur ve alem sürekli yeniden yaratılır. Bu ismin sıfatı birr’dir.
Birr, ilâhi feyizdir.
80.ET-TEVVÂB: O, her an âleme tecelli eder. Bu ismin sıfatı
tevbe’dir. Tevbe, dönmektir. O, tevvâb’dır; yani bir tecellideki zuhurundan
diğer tecellideki zuhuruna dönen ve sonsuza değin bu şekilde devam edendir. Bu
nedenle her tecelli birbirinden farklı şekilde ve farklı mertebelerde ortaya
çıkar.
81.EL-MÜNTAKİM:
Âlemin isyan olarak adlandırılan hâllerden herhangi birini ortaya koyması
durumunda, intikam denilen ve tabiatının uygun olmadığı bir hâlin kendisi üzerine
zuhûr etmesi kaçınılmazdır. Bu ismin sıfatı intikamdır. İntikam hâllere göre cezadır.
82.EL-AFÜVV: O, suçluyu günahının karşılığı
olarak öldürmeyen hatta kötülük fiilini ona nisbet etmeyendir. Çünkü gerçekte
suçlu bu kötülük fiilini işlememiştir. Asıl fail Allah’tır. Bu ismin sıfatı
af’tır. Af, adaletle değil, lütufla muamele etmektir.
83.ER-RAÛF:
Âlemde tecelli etmekle âleme merhamet edendir. Eğer Allah’ın âlemdeki
tecellisi olmasa âlem göz açıp kapama süresinden daha hızlı bir şekilde tamamen
yok olurdu.Bu ismin sıfatı re’fettir. Re’fet, âlemin sair hâllerindeki rahmetin
kuşatıcılığıdır.Âlemin bu rahmeti bilmesi veya bilmemesi fark etmez, çünkü bu
rahmet hâsıl olmuştur.
84.MÂLİKU’L-MÜLK: O, eşyanın varlığının sahibidir. Gerçek
mevcut O’dur.Bu yüzden de O mülkün sahibidir. O, âlemle örtünerek mülkü idare
eder. Bu ismin sıfatı milkiyyettir. Görünen halk’tır, gizli olan ise Hakk’tır.
Allah ise hem görünen, hem de gizli olandır. Her halükarda sahiplik kadime, sahip olunma hali
ise sonradan var olmuş olana aittir. Bu
Allah’ın Mâlikü’l-Mülk isminin mânâsıdır.
85.ZÜ’L-CELÂLİ VE’L-İKRÂM: Allah’ın Celâl ve İkrâm vasıflarının sahibi
olduğunu belirten bir isimdir. Celâl ve İkrâm, zât’ın her yönden kendisine
mahsus olan azametlik sıfatının ululuk ve tazim
(yüceltme) bakımından hakkını almak için ilâhi şeref ve kibriyâ
sıfatlarının zuhurundaki ilâhi yetkinliklerle tecellisidir. Azamet O’nun, tâzim
ise âlemin sıfatıdır.
86.EL-MUKSİT: O, her vakitte kabiliyetlere, bu
kâbiliyetlerin vaktinin gerektiği şeyle hakkını verir. O, varlıkta her hak
sahibine hakkını vermiştir. Bu ismin sıfatı kısttır. Kıst, umumi olarak kabiliyetlere kendileri hakkında
geçen hüküm ve adaletle gerekenleri vermektir.
87.EL-CÂMİ:
O, çeşitli ve farklı varlık tecellilerini zât’ıyla cem edendir. Bu
yüzden O ulvi, süflî, maddi, mânevî, hissedilir, akledilir, Hakk’a ait ve
halk’a ait şeylerin hakikatidir. Bu ismin sıfatı cem’dir. O, gayb, şahadet,
mülk, melekût, sonradan olma, kadimlik, varlık, yokluk bakımından mutlak cem
edendir.
88.EL-ĞANÎ:
Varlığının yetkinliklerinden(yetki sahibi) bir şey hakkında başkasına
muhtaç olmayandır. Zengin olmak, ihtiyaçsız olmak anlamındadır. Bu ismin sıfatı
ğınâ’dır. Ğınâ ancak ve ancak zât’a aittir. Sıfatlara ğınâ denilmez.
89.EL-MUĞNÎ: O, mevcudatın hakikatlerini, kâbiliyetlerinin gerektirdiği şeyi
kendilerine ulaştırarak müstağni(ihtiyaçsız) kılandır. Bu ismin sıfatı iğnâ’dır.
İğnâ, ilâhi güzellikler ile her mevcutta meydana gelen cemâli tecellidir.
90.EL-MÂNİ: O,
lütuf ve ihsan olarak hakikatleri kabiliyetlerinin gerekmediği şeyden
men edendir. Yasaklamak, men etmek, vermemek anlamlarındadır. Bu ismin sıfatı
da men’dir.
91.ED-DÂRR:
Âlemde zararlı ve şer olarak görünen şeylerin de Hakk’a ait
olduğunu ifade eder. Bu ismin sıfatı
durr’dur. Durr, mutlak manada âcizliğin ve eksikliğin ortaya çıkışı demektir.
92.EN-NÂFİ: Aydınlatmak, ışıklandırmak
anlamındadır. Varlığın her bir zerresi için âşikar bir güzellikle zâhir olan
bir sıfat vardır ki O zerre, O sıfatta
en mükemmel O sıfatla vasıflanandır. Bu ismin sıfatı nef’tir.Nef, yetkinliğin
ortaya çıkması ve eksikliğin perdelenmesidir.
93.EN-NÛR:
O, nur ile mutlak yokluktan varlığı çıkaran, Hakk’ı halk’tan temeyyüz(farklı
kılma) edendir. Âlemin zuhuru ancak en-nûr ismi ile gerçekleşir. Bu ismin
sıfatı nuriyyedir. Nuriye, mutlak mevcutluktur.
94.EL-HÂDİ:
Varlıkları perçemlerinden yakalayıp mutluluklarının olduğu mahalle
götüren ve onlardan her birini dosdoğru yol üzere sevk edendir. Bu ismin sıfatı
hidayettir. Hidayet, âlemin kendisi için yaratıldığı yola sülük etmekle Allah’a
dönüşüdür.
95.EL-BEDÎ: Kendisi izhâr(zuhûr) etmezden önce kendisinden başka kimsenin
bilmediği şeyi zuhûr ettirendir. O, âlemi
her an yeniden var etmekte ve âlemi o andan önce ve sonra üzerinde
olmadığı yeni bir düzenle zuhûr ettirmektedir.Bu ismin sıfatı ibda’dır. İbda,
her hususi şeyde, hususi bir tarz üzere , hususi bir tecellinin tekrar ve iade
etmeksizin zuhurudur.
96.EL-BÂKİ: Varlıktaki tecellisi değişmeyendir.
O, zât’ı gereği tecellisi sürekli olandır. Tecelliler ise O’nun isim ve
sıfatlarına aittir. Bu ismin sıfatı bekâ’dır. Bekâ, kendisinin başlangıç ve
sonu olmayan sürekliliktir. Hükmi önceliği itibariyle bu süreklilik ‘’ezel’’,
sonralığı itibariyle de’’ebed’’ diye adlandırılır.
97.EL-VÂRİS: Miras kalmak, miras olarak almak anlamlarına
gelir. Gerçek varis Allah’tır. Bu ismin sıfatı Verâsettir. Allah her şeyin, şeyliğine vâris olur.
98.ER- REŞÎD:
O, yaratılışları sırasında ruhlarda bir ilâhi tecelli ile tecelli
edendir.Hak yolunda olmak, gerçek inanç sahibi olmak, rüştünü ispat etmek
anlamlarına gelir. Bu ismin sıfatı reşâddır. Reşâd, Allah’ın yaratılmışlık
kayıtlarından kurtarmakla kulu perçeminden tutup, ilâhi kemâl mahalline sevk
etmesi ve onu Hakk’a ait mutlaklıkla tahakkuk ettirmesidir.
99.ES-SABÛR:
Sabırlı olmak, sabretmek, sükunetle karşılamak anlamlarındadır. Bu ismin
sıfatı sabır’dır. Sabır, Allah’ın ya azabın ertelenmesiyle veya ihsan ve ikrâm
olarak tamamen terk edilmesiyle gerçekleşen azaptaki rahmettir.
ABDÜLKERİM CÎLÎ'NİN HAKİKAT-İ MUHAMMEDİYE KİTABI KAYNAK ALINMIŞTIR.