25 Aralık 2012 Salı



HZ. MUHAMMED (s.a.v.)’İN SIFATLARI

EFENDİMİZİN MÜBAREK İSİM VE SIFATLARI AŞAĞIDADIR.

ABDULLAH:  Allah’ın kulu.
ÂBİD: İbadet eden, kulluk eden, takva sahibi kimse.
ÂDİL: Haktan adaletten ayrılmayan.
AHMED: Pek çok methedilmiş, övülmüş kimse.
AHSEN: En, pek, çok güzel.
ALÎ: Yüksek, yüce, ulu, üstünde hiçbir derece bulunmayan.
ALİM: Çok bilen, bilici, ilim sahibi olan kimse.
ALLÂME: Çok alim, çok  bilgili, her şeyi bilen, her ilimde üstat olan kimse.
EL-ÂLİM:  Hakk’ın ulûhiyetini ve ZÂT’ını müşâhade ettirdiği kimse.
ÂMİL: Amel eden, işleyen, icra eden.
AZİZ: Yüce, değerli, kıymetli, mukaddes.
BEŞİR: Müjde getiren kimse, müjdeci.
BÜRHAN: Kanıt, delil, hüccet.
CEBBAR: Çok becerikli, tuttuğu şeyi koparan.
CEVAD: Cömert, ikram edici kimse, kerim.
ECVED: Çok daha iyi olan, çok daha cömert.
EKREM: Çok kerim, cömert, lütuf ve kerem sahibi.
EMİN: Güvenilir, inanılır, itimat edilir kişi.
FÂRUK: Hakk’ı hak olmayandan, bâtıldan ayıran, çok adil olan.
FETTAH: Lûtuf ve Rahmet kapılarını açan.
GALİB: Üstün gelen, yenen.
GANÎ: Zengin. Sahip olduğu şeyle yetinen, gözü tok kimse.
HABİB: Sevilen kimse, sevgili ,dost.
HÂDİ: Doğru yolu gösteren, Hidâyet eden kimse.
HÂFIZ: Koruyan, muhafaza eden kimse. Kur’an’ı Kerîm’i bütünüyle ezberlemiş olan ve ezberden okuyabilen kimse.
HALİL: Sâdık ve gerçek dost.
HALÎM:  Yumuşak huylu, yumuşak.
HÂLİS: Saf, temiz, samimi.
HAMİD:  Şükreden, hamdeden kimse.
HANİF: Allah’ın birliğine inanan, İslâm’a tabîî olarak şirk ve delâletten kurtulan kimse.
KAMER: Ay.
KAYYIM:  Kendi zât’ı ile var olan, varlığında ve varlığının devamında her şey kendisine muhtaç olduğu halde, kendisinin hiçbir şeye ihtiyacı olmayan.
KERİM: Kerem sahibi kimse, cömert, ulu, şerefli, aziz.
MECİD: Büyük ve yüce olan, şan, şeref sahibi. Çok cömert.
MAHMUD:  Övülmüş, methedilmiş, methe ve övgüye değer.
MANSUR: Allah’ın yardımıyla galip gelen, zafere ulaşan.
MÂSUM:  Suçsuz, günahsız, saf, temiz, lekesiz. Allah tarafından korunduğu için günah işlemeyen peygamber.
MEDENÎ:  Medenîyetin sağladığı imkânlardan yararlanan, uygar, görgülü, şehirli.
MEHDÎ: Allah tarafından doğru yola iletilen, hidâyete eriştirilen, doğru yolda bulunan kimse.
MEKKÎ: Mekke şehrine ait, Mekke’de oturan.
MERHUM: Allah tarafından bağışlanmış, af ve merhametle müjdelenmiş, Allah’ın rahmetine mazhar olmuş kişi.
MES’UD: Saadete ermiş, saadetli, mutlu, bahtiyar.
METİN: Sağlam, dayanıklı, güçlü, kuvvetli.
MUALLİM: Öğreten, öğretici, eğitici kimse.
MUKTEDÂ: Örnek alınan kimse.
MÜBÂREK: Çok saygı değer, hürmete lâyık, muhterem.
MÜCTEBÂ: Seçilmiş, seçkin.
MÜKERREM: Saygı değer, yüce, aziz.
MÜKTEFÎ: Kâfi ve yeter bulan, yetinen, kanaat eden.
MÜNİR: Aydınlatan, ışık veren, ışıklı, parlak.
MÜRSEL: Gönderilmiş, yollanmış, Peygamber, nebi, resul.
MURTAZÂ: Beğenilmiş, seçilmiş, razı olunmuş kimse.
MUSLİH: Daha iyi bir şekle veya hale koyan, iyileştiren,barışı sağlayan kimse.
MUSTAFA: MaddÎ ve Mânevî yönden arıtılıp saf ve seçkin duruma getirilmiş, en halis olarak seçilmiş kimse.
MÜSTAKÎM: Doğru, istikâmetli, eğri olmayan, düz, dik.
MUTÎ: Uyan, itaat eden, boyun eğen, tâbi olan kimse.
MUT’Î:  Nimet veren ,ihsan eden.
MUZAFFER: Savaşta zafer kazanmış, üstünlük elde etmiş, galip.
MÜŞÂVİR:  Bilgisinden ve fikrinden yararlanılan kimse, danışman.
NAKÎ: Temiz, pak, halis.
NAKİB: Bir cemaatin büyüğü, bir kavim veya kabilede başkan veya başkan vekili olan kimse.
NASİH: Hükmünü ortadan kaldıran, iptal eden.
NÂTIK: Konuşan, söz söyleyen, aklını işletip düşünen, tefekkür eden, düşünme ve idrak etme kabiliyetine sahip olan.
NEBÎ:  Tanrı buyruğunu kullara bildiren kimse, peygamber.
NACİYULLAH: Selâmete ermiş, kurtulmuş, cehennem ateşinden kurtulmuş.
NECM: Yıldız.
NESİB: Soyu temiz, baba tarafından asil olan kimse.
NEZİR:Doğru yola getirmek için Allah’ın vereceği cezaları bildirip korkutan.
NİMET: Lûtuf eseri olan iyilik, bâğış, ihsan.
NUR: Kalp gözüyle his ve idrak edilen gönül açıcı aydınlık, maddi olmayan hususlarda basiret gözüyle görülen ve gerçeği görmeyi sağlayan mânevi  ışık.Nur Hz. Muhammed’dir.
RÂFİ:  Kaldıran, istediği, lâyık kıldığı mümin kulunu yükselten.
RÂGIP: İstekli, isteyen.
RAHÎM: Çok merhametli, acıyan, esirgeyen kimse.
RÂZI: Kabul eden, uygun bulup benimseyen, olana boyun eğip rıza gösteren.
RESÛL: Peygamber, nebi, elçi.
REŞİD: Doğru yoldan giden, doğru düşünen, doğruyu ayırd edecek seviyede olan kişi.
SAİD: Kutlu, uğurlu, mübarek. İyi ve güzel yaradılışı, üstün ahlakı sebebiyle Hak katında makbul olan, kurtulmuşlardan sayılan kimse.
SABIR: Sabreden, sabırlı kimse.
SÂDULLAH: Uğur, uğur getiren şey, iyilik, mübâreklik.
SÂDIK: Sevgi ve bağlılığı içten, gönülden olan kimse, gerçek dost.
SÂFFET:  Maddi ve MânevÎ mânâda temizlik, arılık, saflık.
SÂHİB: Bir şeyi hükmü altına alıp, gerektiği gibi kullanan, tasarruf eden kimse. Koruyucu, hâmi.
SÂLİH: Yetkisi olan kimse, yetkili. İyi amel sahibi.
SELÂM:  Her türlü ayıp ve noksandan uzak bulunan, kullarını huzur ve selâmete eriştiren.
SEYFULLAH: Allah’ın kılıcı, Allah’ın rızasını kazanmak için çekilmiş kılıç, bu yolda savaşan, cihat eden kahraman.
SEYYİD: Efendi, önder, reis.
ŞÂFİ: Birinin affı için araya giren, şefaatçi olan, şefaat eden kimse. Şifa veren, iyileştirici.
ŞÂKİR: Şükreden kimse, şükredici.
TÂ-HÂ: Surelerin başındaki  bu semboller Hz.Peygamberin isimlerindendir. Tâ, Peygamberin Tâhir ismidir. Hâ ise Hâdi ismidir.
TÂHİR: Temiz, pak, arı. Allah’ın ilâhi emirlere karşı gelmekten koruduğu kimse.
TÂKİ: Haramdan günahtan kaçınan, ehl-i takva, müttaki.
TAYYİB: İyi, güzel, hoş.
VÂFİ: Yeter, kâfi, elverir. Sözünde duran, ahdine vefa gösteren.
VÂİZ:  İbadethanelerde kalpleri yumuşatacak, sevaba, güzel ahlaka, iyiliğe, nefsi ıslah ettirecek, kötülüklerden tövbe ettirecek şekilde dini konuşma yapan, nasihat veren kimse.
VÂSIL: Ulaşan, erişen, kavuşan.
YÂ-SİN: Yâ Seyyid, Yâ insan gibi muhtelif mânâlar rivâyet edilir. Şifredir.
ZÂHİD: Dünyayı terk edip dinin emirlerine çok titizlikle riayet eden, takva sahibi, dindar, müttaki kişi.
ZÂKİR: Anan, zikreden kimse.