17 Kasım 2016 Perşembe

ALEVÎLİK

Alevîlik; inanç, kültür ve toplumsal yaşamı kapsayan, bir çok inancın kaynaşmasından oluşan kendine özgü bir inançtır. Alevîler öğreti ve inançlarını, HAKK-MUHAMMED-ALİ, HÜNKÂR BEKTAŞ VELİ, KÂMİL İNSAN’lık yolu, kısaca ‘’YOL’’ olarak tanımlarlar.

M.S. 800-1100 yıllarında Orta Asya’da göçebe halinde yaşayan Türk’ler, Ortadoğu ve Anadolu’ya gelirken, kendi inançları dışında(Şamanizm) Budizm ve diğer inançlardan da bir şeyler getirmişlerdir. Alevîlik, Anadolu’da yaşayan çeşitli halk ve kültürlerden oluşmuş ve o tarihte var olan hâkim din ve toplumsal düzene karşı bir mûhalefet hareketi olarak ortaya çıkmış, gelişmiştir. Alevîler; yaklaşık 20 milyon nüfusu ile Türkiye’nin üçte birini oluşturur.

Alevî- Bektaşî inancının temel ilkesi; ELİNE,DİLİNE, BELİNE(EDEB) sahip olmaktır. Alevîler; insan ve doğanın, uzaydaki tüm varlıkların birliğine(Vahdet-i mevcûd) aynı kaynaktan oluştuğu düşüncesine ve Tanrının(Allah’ın) bunların toplamı olduğu olduğuna ve Tanrının âlemdeki en mükemmel varlık olan insanın ÖZ’ünde olduğuna inanırlar.

Alevîlik; ‘’Her ne arar isen kendinde ara. Benim KABE’m insandır. Okunacak en büyük kitap insandır. İlimden gidilmemiş yolun  sonu karanlıktır. Bilim bizim yolumuzdur. Sevgi bizim dinimizdir, başka dine inanmayın. Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma. ENEL- HAKK’’ der.

Alevî öğretisinde, insan, bilim ve sevginin çok önemli bir yeri vardır. Alevî toplumunda 72 millete bir bakılır. Toplunda herkes (ırk, cinsiyet, milliyetçe) eşit, aynı hak ve özgürlüklere sahip olmalıdır.

Alevîler, bütün dinlerin olduğu gibi, İslâm’ın da temel/Öz buyruğuna saygı duyarlar, fakat Oruç, Namaz, Hac gibi ibadetlere ve Kur’an yorumlarına uymazlar. Ayrıca, Alevîliğin temel inanç ve ibâdet kurumu olan CEM ve CEM’de olan hiç bir uygulama bilinen İslâm kuralları içinde yoktur.

Alevîlik öğretisi, 1200 yıllarında yaşamış ve Alevîlerce PİR kabul edilen HÜNKÂR BEKTAŞÎ VELİ tarafından kurulmuştur. Bu öğreti ‘’4 KAPI-40 MAKAM’’ üzerine kuruludur. ŞERİAT, TARİKAT, HAKÎKAT VE MÂRİFET olarak adlandırılan bu kapılar YASA, YOL, EYLEM VE HAKİKÂT anlamındadır. Bu 4 KAPI, 4 ANA MADDE’ye HAVA, ATEŞ(Enerji), SU ve TOPRAĞA, bunları da CAN’a bağlamaktadır. Buna ‘’5’’ unsur denir ki, HÜNKÂR ‘’BEKTAŞ’’ ismi bu 5 unsûr olarak kabul edilen ‘’BEŞTAŞ’’ tan gelir. Burada hareket ettirici güç, ATEŞ/ENERJİ’dir. Her şeyin bir yüzü, bin ÖZ’üvardır. Önemli olan ÖZ’leri bilmek ve öğrenmektir.

40 MAKAM’ın ilki İMAN, son MAKAM’ı ENEL-HAKK/İNSAN-I KÂMİL makamıdır. Kısaca insan, Bilim ve Sevgi yolunda 4 KAPI ve 40 MAKAM’dan geçerek Tanrısal olgunluğa ulaşabilir. Alevîlerce yapılan SEMAH gelenelsel bir danstır ve bir çeşit ibâdettir. SEMAH kelimesi gökyüzü/Uzay; müzik ve sözle öğrenme anlamına gelir. CEM BİRLİKTİR. CEM’in kaynağı, İslâm öncesi eski Türk ve İran inanç ve kültürlerinin İslâmla birleştirildiği KIRKLAR MECLİSİ(Cem’İ) inancına dayanır. 19 Kadın, 21 Erkek ve Hz. Ali’nin de içinde olduğu ve CEM’e/Meclise, Hz. Muhammed Peygamber olarak değil Hamüdül- Fukara/Fakirlerin Hizmetçisi olarak girebilmiştir. Hizmet Alevîlikte en önemli unsurlardan biridir. Yola hizmet için girilir. Halk’a hizmet, Hakk’a hizmet olarak kabul edilir.

 4 KAPI, 40 MAKAM:

4 Kapı, 40 Makam; Allah’a giden yolda geçilmesi gereken aşamalar bütünüdür. Öğretisi Hz. Muhammed döneminde İslâm diniyle birlikte doğmuş olup, her Kapı ve her Makam Kur’an ayetlerine dayanmaktadır. Bu anlayış Hz. Ali ve Ehl-i Beyt ile devam etmiş, Hoca Ahmet Yesevî ile somutlaştırılmıştır. 4 Kapı, Şeriat, Târikat, Hakîkat ve Mârifet kapıları olup, her birinin Makamları vardır.

ŞERİAT KAPISININ MAKAMLARI:
1.İmân etmek 2. İlim öğrenmek 3. İbadet etmek 4. Haramdan uzaklaşmak 5. Ailesine faydalı olmak 6. Çevreye zarar vermemek  7. Peygamberin emirlerine uymak  8. Şefkatli olmak  9. Temiz olmak 10. Yaramaz işlerden uzaklaşmak.

TÂRİKAT KAPISININ MAKAMLARI:
1.Tövbe etmek 2. Mürşid’in emirlerine uymak 3. Temiz olmak 4. İyilik yolunda savaşmak 5.Hizmet etmeyi sevmek 6. Haksızlıktan korkmak 7. Ümitsizliğe düşmemek 8. İbret almak 9. Nimet dağıtmak 10. Özünü fakir görmek.

HAKÎKAT KAPISININ MAKAMLARI:
1.Alçak gönüllü olmak  2. Kimsenin ayıbını görmemek  3. Yapabileceğin hiç bir iyiliği esirgememek 4. Sabır ve Kanaat 5. Haya 6. Cömertlik 7. İlim 8. Hoşgürü 9. Özünü bilmek ve 10. Âriflik.

MÂRİFET KAPISININ MAKAMLARI:
1.Alçak gönüllü olmak  2. Kimsenin ayıbını görmemek  3. Yapabileceğin hiç bir iyiliği esirgememek 4. Allah’ın her yarattığını sevmek  5. Tüm insanları bir görmek  6. Birliğe yönelmek ve yöneltmek    7. Gerçeği gizlememek 8. Manayı bilmek 9. Tanrısal sırrı öğrenmek ve 10. Tanrısal varlığa ulaşmak (Vahdet-i Vücud)

Âleviliğin merkezinde İNSAN vardır ve İNSAN Tanrısal özellikler taşır. İnsan Tanrının yeryüzündeki temsilcisi olarak kabul edilir.İnsana gösterilen sevgi ve saygı, yeryüzündeki her türlü ibâdetten daha değerlidir. Bu nedenle ‘’her ne ararsan insanda ara’’ özdeyişi dile getirilir.

Alevîlik, dünyada yaşayan tüm insanları dost ve kardeş bilir. Farklı olmayı insanlık için zenginlik sayar. Alevîlik öğretisi hoşgörü temelleri üzerine kurulmuştur. Irkçılığı insanlık suçu sayar. Cinsiyet ayırımcılığı yoktur. Anlayışlarında ‘’aslanın dişisi de aslandır’’ anlayışı mevcuddur.


HACI BEKTAŞÎ VELİ:  13. yy. da yetişmiş bir düşünür ve gönül adamıdır. Âlevilerin ‘’PİR’’i kabul edilir. Horosan’ın Nişabur kentinde doğmuş(1209-1271), Nevşehir’in Hacıbektaş beldesinde yaşamıştır. Türbesi de Nevşehir’dedir. Şeyhi; ‘’AHMET YESEVÎ’’nin(1103-1165) hâlifelerinden olan  ‘’Lokman Perende’’dir. Alevî’lik ve Bektaşî’lik aynı öğretiler olmasına rağmen her Bektaşî Alevî olduğu halde, her Alevî Bektaşî değildir. Köy Bektaşî’sine Alevî, Şehir Bektaşî’sine Bektaşî denilmektedir. Herkes Bektaşî olabilirken, herkes Alevî olamaz. Çünkü Alevîlik soya bağlıdır ve ancak ana babası Alevî olan Alevî sayılmaktadır. ‘’AHMET YESEVİ’’nin ‘’TÜRKİSTAN’’dan ANADOLU’ya fırlattığı bir ucu yanık 700 yıllık DUT ağacı dalının Hacı Bektaşî Veli’nin türbesinin önünde ekili olduğuna inanılır. Gerçekten de görenler ağacın bir ucunun yanık olduğunu söyler.