21 Ocak 2025 Salı

 SENARYO:

Her tiyatro oyunu mutlaka bir senaryoya dayanır. Çünkü oyuna bir düzen ve anlam kazandıran senaryodur. Senaryonun amacı ve ele alınış biçiminin hikmeti ancak yazanın peşinen bildiği, seyircilerin ise ancak oyun bittikten sonra tahmin veya Îman edebilecekleri hususlardır. Senaryo; 

- Oyunun başını, sonunu ve iç dinamiğini belirler.

- Her bir aktörün, her bir figüranın oyun içindeki konumunu, davranışını, konuşmasını yani oyun içindeki kaderini tayin eder.

Her aktör veya figüranın oyun içindeki sorumluluğu senaryoya sadâkattir. Oyuncunun senaryonun dışına çıkma hürriyeti olmadığı gibi, senaryoya cebren uymak, kayıtsız şartsız teslim olmak zorunluluğu vardır. Oyunda oyuncudan beklenen, oyunu teslimiyet ve sabırla oynamasıdır.

Oyuncunun senaryoca belirlenmiş olan bütün hareket ve konuşmaları (yani rolü), gene senaryonun çerçevesi içinde kendisine sorumluluk yükler. Örneğin; oyunda, senaryo icabı, birisini öldüren ya da kurallara aykırı bir davranışta bulunan aktör, senaryoya göre bunun maddi, mânevî ve adlî sorumluluğunu taşır ve sorumluluğu üzerinden atamaz. (Oyun dahi olsa her eylemin bir karşılığı vardır).

İdrâk sahibi bir aktör arada sırada kendisini sahneden soyutlayarak, dışarıdan bakan bir kişinin bakış açısı ile seyrederse, senaryo icâbı sergilenen oyunun hikmetini daha iyi kavrayabilir ve bu ona büyük bir iç huzuru verir. Ancak bu tavrını bütün bir piyes boyunca sürdürecek olursa (Cem’de kalırsa), senaryonun doğal olarak kendisine yüklemiş olduğu zâhiri sorumlulukları (kuralları) unutabilir ve tavrı hikmet sahibi bir kimsenin tavrından, ''zındık'' bir kimsenin tavrına kayabilir.

(Cemâlnur Sargut /Meryem-2 Syf.140-141)

 Zındık: Cem; Kul ve Hakk’ın bir olduğu makam. Birlik'te takılıp kalan ve Hakk’tan halka inemediği için bazı ibâdetlerini yerine getiremeyen kişiler. Bunlara meczup da denilir.

 ŞİMDİ BİR SENARYO HAYÂL EDELİM:

Senarist önce kendi eserini seyretmek için sahneye bir senaryo/oyun koymayı düşünür.(İLK AKIL)

Bu düşünceyi eyleme dönüştürmek için, eline kalemi alır. (YÜCE KALEM, Kalem sûresi 1)

Bir kâğıt veya Levha üzerine elinle yazar. (LEVH-İ MAHFÛZ, En’am-59, Yunus-61, İsrâ-58)

Sonra oyunda oynayacak oyuncuları toplar.

Onlara senaryoyu verir ve oyuncuları seçer. (RÛHLAR ÂLEMİ)

Oyunculara rollerini kabul edip etmediğini sorar. (ELEST BEZMİ, A’raf sûresi-172))

Kabul edenler rolleri ile ilgili kitapçığını alır. (OKU KİTABINI, İsrâ sûresi 14))

Sözleşmelerini imzalarlar. (AKİD, Mâide-1))

Tüm oyuncular dostça birbirini kutlar ve rollerinde başarılar diler.

Bir süre sonra sahneye çıkarlar ve senaryoya harfiyen uyarak rollerini oynamaya başlarlar. (DÜNYA SAHNESİ-AHDE VEFÂ, İsrâ sûresi-34)

İyiler kaynaşır, kötüler birbirine düşman olurlar. (AHDİ UNUTMA, Tâ-Hâ sûresi-115)

Rolü biten diziden ayrılır, bazen yeni oyuncular senaryoya dâhil olur.

Sonunda sergilenen oyun biter. (SON)

Oyuncular yorgundur, yıpranmıştır ancak ortaya iyi bir oyun çıkarmışlardır.

Artık bir kutlama yapma zamanı gelmiştir.

Tüm oyuncular Gala denilen bir organizasyonla sahneye çıkar. (ÂHİRET/BİR SONRASI)

Aralarında rollerini çok iyi oynadıkları için ödül alanlar olur.

Herkes birbiri ile kucaklaşır, birbirini kutlar. Yine eskisi gibi dost ve arkadaştırlar.

 Oyunda SENARİST ve YÖNETMEN (hatta OYUNCULAR) aynıdır.

  İbnü’l Arabi Hz. der ki; O bir elçi gönderdi; kendisinden, kendisiyle,  kendinedir. ‘’Elçiyi gönderen, Elçinin Kendisi, Elçinin getirdikleri, Elçinin vardığı yer. Hepsi O’’

Hz. Mevlâna ne der? “Hayat bir satranç oyunudur. Oyunun başı, sonu, oyuncuları ve kuralları bellidir. Bütün gaye bunun bir oyun olduğunu bilmek ve oyundan zevk almaktır.”

 Kûr’an âyeti ne der? ‘’Dünya hayatı oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir’’ (En’âm, 32 - Ankebut, 64- Muhammed, 36 - Hadid, 20 sûreleri )