EMANET VE HİKMET
''Allah emaneti dağlara ve taşlara emanet etti. Onlar kabul etmedi. Oysa insan kabul etti.Çünkü insan Cahil ve zâlimdir''. (Ahzâp sûresi-72)
Allah mevcudatı yarattıktan sonra İNSAN’ı yarattı ve ona EMANET’i yükledi. Ve ona mevcudata bakması için akıl ve fikir verdi. Ayrıca İnsana mevcudata o EMANET ile tasarruf (Hakimiyet) etme gücünü verdi. Bunu da her hak sahibine hakkını versin diye verdi. Âlem bir bütündür.
Alemin her bir parçası insan için bir EMANET’tir. Emanetler çok sayıdadır. Emanetleri geri vermek için özel vakitler vardır. Her vakitte o emanetlerden biri geri iade edilir. Ekmekte , suda, bütün yiyecek ve içeceklerde, bütün giyeceklerde ve oturulacak yerlerde insanı şaşırtan latif Ruh'lar vardır. Bunlar o şeyin hayat ve ilim sırrıdır. Rab'bini teşbih edişidir. Ayrıca Rab'bini müşahade Hazretinde menzilinin yüceliğidir. Bütün bu Ruh'lar bu hissedilen sûretlerde birer Emanettir.
Ve bu suretler gölge varlık olan insan vücudunun içinde konulmuş olan Ruh'a Ruh'larını verirler.
Varoluşlarının çeşitli aşamalarında bir halden , başka bir hale dönüşürler, soyunurlar, giyinirler dolap gibi kürelerinin dönüşüyle ta ALİM ve HAKÎM olan Allah’ın dilediği ana kadar döner dururlar.
İnsan yaratıklar üzerinde HÂKİM’dir. Allah Alem’e hükmetme özelliğini insana İlahi ve Rahmani bir güç olarak vermiştir. Çünkü ancak Allah’ın sıfatı Âleme hükmeder. Allah’ın isim ve sıfarlarını taşıyan insan, yaratıklarına hükmederken Allah’ın sünnetinin dışına çıkmaz.
Bütün MEVCUDAT Allah’ın insanın eline arz ettiği bir EMANET’tir. İnsan o EMANET’in hakkını verdiği zaman SUFİ , vermediği zaman CAHİL ve ZALİM oluyor.
Çünkü ZULÜM ve CEHALET , HİKMET’in zıddıdır. HİKMET özel bir bilgiyi bilmektir.
HİKMET – Hüküm veren, Kendisi ile hüküm verilen, Kendisi üzerinde hüküm verilimeyen sıfattır. HİKMET ehli HAKİM’dir. Çünkü o Hüküm verir. HİKMET DÜZEN İLMİDİR.
HER ŞEYİ YERLİ YERİNE KOYAN, HER ŞEYE HAKKINI VEREN ALLAH HAKÎM'DİR.
Her şeyi gözeten, varlıkları ve eşyayı yerli yerine koyanın ALLAH olduğunu bilen kişi HİKMET sahibidir. HİKMET sahibi baktığı kişinin mezhebine değil , özüne yani HAKİKATİNE bakar. Ayın dünyaya bakan yüzü, yani kişinin mezhep ve huyları onu daima eksik gösterir.
Bizi ilgilendiren onun GÜNEŞ’e yani YARATICISINA bakan yüzüdür.
HİKMET’te amel vardır. İLİM’de bu yoktur. İLİM GENEL, HİKMET ÖZEL’dir.
O nedenle HİKMET; MARİFET ve BİLGİ’den üstündür.
ÇÜNKÜ HİKMET KALBE İNDİRİLMİŞTİR.
O nedenle HİKMET; MARİFET ve BİLGİ’den üstündür.
ÇÜNKÜ HİKMET KALBE İNDİRİLMİŞTİR.
‘’Gerçekte Allah size EMANETLERİ ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder''. (Nisa sûresi- 58 )
Adaletli olanlar ve HİKMET sahibi olanlar, adaletli davranırlar ve zulüm yapmazlar. Çünkü HİKMET bütün MEVCUDATI kaplar.
ÇÜNKÜ MEVCUDAT ALLAH’ın YERLİ YERİNE KOYDUĞU HERŞEYDİR.