Dünya ve ego karşısında ilgisizlik, Allah’ın karşısında ise sükuttur.
Süküt TEVHİT noktasıdır.Bu seviyede olan insana Allah ve Melekleri SALAT (Merhamet) eder.
Biz hudutsuz ve sonsuz olan ALLAH’ın değil yaradılış aleminin bir parçasıyız.
İSLAMDA BUNA HAK DENİR.
İSLAMDA BUNA HAK DENİR.
Yaradılışın bütünü HAKİKAT-I MUHAMMEDİ’dir. Bu da Peygamberimizde zuhur etmiştir.
Birlik aleminde planlanmış insan, ikilikte ortaya çıkınca mutlu olmaz.
Savaşın ve huzursuzlukların sebebi budur.Kişi ancak kendi ismini ve yaradılış gayesini idrak edince ve birliği görünce huzura erer.
Kainatın zerrelerinin vücudunda olan cenk ile , mahlukatın zerrelerinde ortaya çıkan zıtlıklar gizli bir cenk meydana getirir.
ÇÜNKÜ MANADA ASLI OLAN BİR EŞYANIN , DÜNYADA DA BİR SURETİ VARDIR.
HER MADDİ VARLIK BİR MANEVİYATI İŞARET İÇİN VÜCUT GİYMİŞTİR.
İnsan kendi varlığında sükunu temin etmedikçe, başkalarıyla veya başkalarının birbiriyle sulhunu umut etmemelidir.
BİRLİĞE VARMADAN ZITLIKLARDAN ve CENK’ten KURTULMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR.
ALLAH fiiliyle, sıfatıyla, zatıyla, ZAHİR ve BATINI ile İNSAN’da zuhur etmiştir.
ALLAH’ın KEREMİ, ZULMU, GAZABI her şeyi İNSAN’a yine İNSAN’a ulaşır.
KİŞİ BUNA ALET’tir.
KİŞİ BUNA ALET’tir.
İşte insan bu tasarrufu (bu hali) kendisinden veya karşısındakinden bildiği , bendendir, ondandır dediği an nefsine zulmetmiş oluyor.
ZULUM- Bir şeyi yerli yerine koymamaktır.
RUH saf ve katışıksız,NEFS ise RUH tarafından RAB ismi ile terbiyeye muhtaç Ulvi ve süfli olabilecek bir yapıya sahiptir.TEKAMÜL için gereklidir.
İnsan kendini tanımak için önce nefsini tanımalıdır. Nefsini bilen RAB’bini bilir. İlim nefsini bilmektir.
İLMİM ÖZÜ TEVHİD , AMELİ ÖZÜ İSE İSTİKAMETTİR.