18 Nisan 2011 Pazartesi

ZEKAT

ZEKAT sadece malından fakire vermekten ibaret olmayıp, her güzelliğin bir zekatı vardır.

-  Zenginin zekatı, fakirlere malından vermek,
-  Fakirin zekatı, zenginlerden hiçbir şey beklememek,
-  Aşıkların zekatı, Canan-ı uğruna canını vermek,
-  Ariflerin zekatı, ilim ve irfanından isteyene vermek, muhabbet etmek,
-  İlmin zekatı, istek sahibine öğretmek,
-  Evin zekatı misafir ağırlamak ve itibar etmek,
-  Sohbetin zekatı, dedikodudan kaçmak,
-  Kuvvetlinin zekatı, güçsüzlere yardım,
-  Nefsin zekatı, kötü ahlaklardan kurtulmaktır.

Allah zekat veren kurtuluş bulur buyurur.
Dili ile hayır yapmak, insanları hayra  teşvik etmek de  sadakadır.
Bedeni ile başkasına hizmet, sadakadır.
Tebessüm etmek en küçük  sadakadır.
Tebessüm  insanı , hayvandan ayıran en  büyük  özelliktir.

ALLAH NAMINA YAPILAN  HER İYİLİK SADAKADIR.

SADAKA  ihtiyaç sahibinden önce Allah’ın eline düşermiş. Allah bir kimsenin yaptığı iyilik ve sevapları alır ve ahiret gününe kadar saklarmış.Kıyamet günü geldiğinde o emaneti vermek için huzuruna çağırırmış. Bizim yaptığımız her iyilik ve sadaka Allah’ın huzuruna bizi çıkaran vesiledir.
İhtiyaç sahibine yardım yaparken güler yüzlü ve hoş davran. Çünkü kıyamet gününde sen de HAKK’ın karşısına ihtiyaç sahibi olarak çıkacak ve aynı muameleye maruz kalacaksın.

YAPTIĞIN MUAMELEYİ MİSLİ İLE GERİ ALACAKSIN. ÇÜNKÜ  O  AZIĞINI SENDEN ÖNCE AHİRETE TAŞIYANDIR.