18 Nisan 2011 Pazartesi

ZEMZEM


ZEMZEM  ALÇAK SESLE KONUŞMAK  DEMEKTİR.

Bir zerre niteliğinde olan insanın gayesi aslı olan ummanı bulmak ve ona kavuşmaktır. Her damlanın macerası
benzerdir. Ummana kavuşmak için yol ararken kimi buhar olur bulut deriz, kimi yere düşer yağmur deriz, kimi karaların arasında kalır göl deriz.
Ummana kavuşabilen damla artık damla değil denizdir, cüzz değil  küll’dür.
İşte bu macerada Hakk yolcusu (Hakikat taliplisi) kendi ülkesinden bir ırmak gibi çağlaya  çağlaya gelmiş, ama deryaya (KABE’ye) ulaştığında bu coşku yerini sakinliğe, huzura, sessizliğe bırakmıştır. Artık o halden hale geçerek, durulma ve makam sahibi olmuştur.

ZEMZEM TAVAFI BAŞARMIŞ KULA CENAB-I HAKK TARAFINDAN VERİLMİŞ  BİR MARİFET İLMİDİR.

BU İLMİN ÖZÜ SÖZ DEĞİL HAL’DİR.

Bu ilmin sahibi olanlar artık gerçeğin  SÜKUT olduğunu öğrenmiştir.